Skolyoz Tedavisi Nasıl Olmalı?

Skolyoz Tedavisi ve İpli Skolyoz Yöntemi

Skolyoz tedavisi, omurgadaki sağa ya da sola eğrilikleri düzeltmeyi hedefler. Bu durum genellikle çocuklarda büyüme çağında genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Skolyozun ilerlemesi durumunda hastanın gelişimini olumsuz etkileyebilir. Tedavide hastanın yaşı, eğriliğin derecesi ve büyüme potansiyeli dikkate alınarak kişiye özel planlar uygulanır. Füzyonsuz skolyoz ameliyatı olarak bilinen ipli skolyoz yöntemi ise gögüs bölgesindeki omurlarda kımıldamayı sağlayarak büyüme sırasında eğriliğin düzelmesine yardımcı olabilir. Memorial Şişli ve Bahçelievler Hastaneleri İleri Omurga Merkezi’nden Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, 1-30 Haziran Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında ipli skolyoz hakkında bilgi verdi.

Skolyoz ve Ergenlik Dönemi

Ergenlikte ortaya çıkan “Adölesan İdiyopatik Skolyoz” en yaygın skolyoz türüdür. Her hastanın tedavisi farklılık gösterir ve hastanın yaşı, eğriliğin yeri, derecesi ve büyüme potansiyeli dikkate alınır. Erken teşhis edilen skolyoz hastaları için takip ve doktor kontrolü önemlidir. Erken dönemde saptanan skolyoz, çocuğun büyüme potansiyelini etkileyebilir ve uzadıkça omurga daha da eğilebilir.

Skolyoz Derecesi ve Tedavi Yöntemleri

Skolyozun derecesine bağlı olarak tedavi yöntemleri farklılık gösterir. 20 derecenin altındaki eğrilikler izlem altında tutulabilir. 20-45 derece arasında olan eğriliklerde ise konservatif tedaviler uygulanabilir. 35 derecenin üzerinde bel eğriliği ve 40 derecenin üzerinde sırt eğriliği olan hastalar cerrahi işlem düşünülebilir.

İpli Skolyoz Yöntemi ve Boy Uzaması

İpli skolyoz yöntemi genellikle göğüs bölgesinde 30-60 derece arasında eğriliği olan hastalara uygulanır. Bu yöntem sayesinde hastaların boy uzaması engellenmez ve eğriliğin uzama ile birlikte düzelmesi sağlanır. Ameliyat sonrasında hastalar dans, spor gibi aktivitelerde herhangi bir kısıtlama olmaksızın rahatlıkla hareket edebilirler.

Hastalar Aktif Bir Hayata Dönüş Yapabilir

İpli skolyoz yöntemi, hastaların eğriliğini düzeltirken hareket kabiliyetini korur. Bu sayede hastalar ameliyat sonrasında normal bir hayat sürdürebilirler ve dans, spor gibi aktiviteleri kısıtlama olmaksızın yapabilirler. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Related Posts

‘Tüp bebek’ yaşı küçülüyor

Hava kirliliği, deterjan, kozmetik, plastik, pestisitli ve hormonlu besinler yüzünden toksin maruziyetimiz artıyor. Bu durum üreme sağlığımızı da tehdit ediyor. Dolayısıyla kısırlık oranları hızla artıyor. Günümüzde 30’lu yaşlardaki pek çok kadın da doğal yoldan gebe kalamıyor ve tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olabiliyor.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

Yüzünüzdeki bu belirtiye dikkat: Akciğer kanserinin ilk belirtisi olabilir

Akciğer kanseri sadece sigara içenleri değil, sigara içmeyenleri de etkiliyor. Bazı belirtiler öyle sinsi ki, yüz kaslarındaki bir değişiklik bile hayati bir işaret olabilir. Uzmanlar uyarıyor: “Geç kalmayın, erken teşhis hayat kurtarır.

Sinsice ilerliyor: Bacak ve kollardaki bu değişikliklere dikkat!

Lenfödem hastalığı sinsi ilerliyor ve geç tanı konduğunda tedavisi zorlaşıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme, lenfödemin belirtileri ve erken teşhisin önemi hakkında uyarılarda bulundu.

Sıcak havalarda bu 3 kurala dikkat!

Yaz aylarında artan sıcaklıkların, özellikle kanser tedavisi gören hastalar için ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu söyleyen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayşe İrem Yasin, “Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar bu dönemde enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale geliyor. Hastaların, güneş ışınlarından korunmaları, sıvı alımını artırmaları ve hijyenik beslenmeye dikkat etmeleri gerekiyor” dedi.

Sivrisinekten daha küçük ama ölümcül parazit taşıyor! Uzmanlardan ‘yakarca sineği’ uyarısı…

Manisa’da mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, “Yakarca” sineği ve taşıdığı Leishmania paraziti nedeniyle tropikal hastalık riskini artırıyor. Uzmanlar, deri ve sistemik formları bulunan hastalığa karşı vatandaşları dikkatli olmaları ve korunma yöntemlerini uygulamaları konusunda uyarıyor.